Hizmetin cinsiyeti yoktur

RÖPORTAJ

Ankara’nın tanınmış mekanlarını, işadamlarını ve iş kadınlarını Net Haber Gazetesi aracılığı ile sizlerle buluşturuyoruz

 

Ankara’nın tanınmış mekanlarını, işadamlarını ve iş kadınlarını Net Haber Gazetesi aracılığı ile sizlerle buluşturuyoruz. Birçok iş dalında hizmet veren isimlerin başarı öykülerini artık Net Haber’den sizlerle paylaşacağım. Okuyacağınız hayat hikâyelerinde kimi zaman kendinizi bulacak, kimi zaman örnek alacak, kimi zaman da ders çıkaracaksınız…

Keyifli okumalar… 

 

HİZMETİN VE BAŞARININ CİNSİYETİ YOKTUR…

 

Ankara’da Emlak sektöründe yaklaşık 30 yıllık tecrübe ve deneyimi ile hizmet veren Deniz Emlak’ın Şirket Yetkilisi Aysel Caner Net Haber Gazetesi’ne konuk oldu.

 

Caner, işine duyduğu sadakat ve sevginin meyvelerini yıllardır ayakta kalarak aldı. Emlak sektöründe yaşanan sıkıntılar çoğu zaman belini bükse de disiplinli ve özverili bir sitemle çalışması bu sıkıntıları kısmen de olsa bertaraf etti.

 

Onun derdi sektörün kendisi ile değil aslında…

Aysel hanım için en önemli problem ‘Ayakçı ve seyyar emlakçı’ olarak da tanımlanan

 ‘Emek hırsızları’…

Tabii ki bu problem sadece Aysel Caner’in problemi değil. Onun gibi bu sektöre gönül vermiş alnının akıyla çalışan, vergisini ödeyen tüm emlakçıların derdi. 

İşte bu dertleri anlamak, anlatmak ve paylaşmak için Aysel Caner ile emlak sektörüne ilişkin söyleşi yaptık. Hem bu kadar yıl nasıl ayakta kalabildiğini konuştuk hem de emlak sektörünün son durumunu…

 Aysel hanım başarısının en büyük nedenini sevgiye bağlıyor ve ne kadar tecrübeli olursa olsun ‘İşini sevmeyen başarıya ulaşamaz’ diyor…  

İşte o röportajın ayrıntıları….

 

Aysel hanım mesleğe ne zaman başladınız? Emlak sektörü dışında başka bir sektöre ilgi duydunuz mu?

 

İNSANLARLA DİYALOG BİR SANATTIR

Emlak sektörüne ilk girdiğim zamanlarda açıkçası işin kolay olduğunu zannetmiştim. Ancak sektöre girince insanlarla diyalogun bir sanat olduğunu gördüm. Ayrıca bu sektörde büyük bir sorumluluğunuz var. İnsanların yıllarca biriktirdiği maddi birikime yön veriyorsunuz. Bu ilk başlarda gözümü korkutmuştu. Ancak konut satarak başladığım bu sektöre başka bir açıdan baktım, o da şuydu: İnsanlar yuvalarını bizden alıyorlar. Bu da işimi daha mutlu yapmamı sağlıyor. Bu nedenle başka bir sektörle ilgilenmedim. 

Ankara’da sektörü nasıl görüyorsunuz? Sizce bölgede Gayrimenkul yatırımı hala karlı bir iş midir? 

YENİ RANT ALANLARI AÇILIYOR

Başkent gün geçtikçe büyüyen ve dışarıdan göç alan bir şehir oldu. Her geçen gün yeni cazibe merkezleri oluşturuluyor. Yeni rant alanları açılıyor. Mesela son 5 yılda özellikle İstanbul firmaları Ankara’da iş yapmaya başladı. Bu da farklı bir yaşam kültürü yaratarak sıra dışı projelerin yapılmasına fırsat tanıdı. Tabi hükümetlerin piyasa politikaları ve yapılaşmaya verdiği önem beraberinde gayrimenkulü en genel geçer yatırım aracı haline getirdi. Konuyu sosyal yönden ele alırsanız, ülkemizde her bireyin yaşama dair ilk planlarından biri ev almaktır. Bu da gayrimenkuldeki sirkülasyon temposunu devamlı kılıyor. O nedenle her konjektörde geçerli bir yatırım aracıdır, her zaman kazandırır.

 

EMLAKÇILIK ÖNEMLİ BİR MESLEKTİR

Tabi sektöre yön veren emlakçıların mesleki olarak desteklenmesi ve daha verimli bir meslek dalı olarak hizmet vermesi sağlanmalı. Bu konuda hemen hemen her ülke panelinde bir sorun var. Bu işi yasal olarak herkes yapabiliyor. Bu durum yöneticiler tarafından belli bir standartta oturtulmalı. Emlakçılık mesleğini koruma altına alan ve direk bu mesleğe atıfta bulunan herhangi bir yasa oluşturulmamış durumda. Halen aracılık hizmetleri gibi genel isimle yasal dayanak sağlanıyor. Emlakçılık önemli bir meslektir. Bunu stabil hale getirecek yasa oluşturulmalı. İstihdam boyutunda meslek gruplarına bakarsanız son 15 yılda bu meslek ilk 10’nun içine girmiştir. Bu durum dikkate alınmalıdır.

 

Gayrimenkul sektörünün geleceği sizce nereye gitmekte? Ankara’da gelişme, büyüme nasıl olacak? Sektördeki yatırımcılara neler tavsiye edersiniz?


 

PROFESYONEL DESTEK ALINMALI

Bu soru sadece Ankara’yı ilgilendiren lokal bir durum değildir. Şu anda tüm dünyada gayrimenkul sektörü lokomotif sektördür. Buna bağlı olarak Türkiye uluslararası kamuoyunda ne kadar önem kazanırsa, coğrafyasında ona paralel değerli olacaktır. Bizim işimiz toprak ve toprağın verdikleriyle, imkân tanıdıklarıyla ilgili ve bu durum dünyada yeni sınırlar çizdirirken Ankara ya da Muş fark etmez değer kazanması kaçınılmazdır. Ben konuyu daha global ele alıyorum. Uluslararası piyasaların istikrarının meyvesini ilk yiyen sektör gayrimenkul piyasasıdır. Buna oranla Ankara daha da gelişecektir. Burada şunu belirtmek isterim. Gayrimenkul piyasası hırsız gibidir. Hırsız evinizi ne zaman soyacağını bilir. Ama siz evinizin ne zaman soyulacağını bilemezsiniz. O nedenle doğru aktörlerle çalışmak ve karlı bir yatırım yapmak için profesyonel desteği almalısınız. 

Ankara’da emlak ve arazi kapasitesi yeterli mi? Bu bölgede ilerisi için öngörünüz nelerdir?

 


ŞEHİR PLANLAMASI İYİ YAPILMALI

Dünyada bilinen bir yapılaşma refleksi var. Yapılaşma ve gelişim batı yönündedir. İncelerseniz dünyanın bilinen metropollerinden İstanbul bile neredeyse Tekirdağ ile birleşmek üzere. Oysa Gebze yıllardır İzmit’le arayı kapatamadı. Bilinen bu durum Ankara’da daha umut vericidir. Ankara hemen her ilçesine doğru büyüme kaydediyor. Eskişehir yolu İncek, Gölbaşı ve İstanbul yolu lokasyonlarındaki yeni ve lüks yerleşkeler bunun göstergesidir. Tabi bu durum beraberinde her lokasyonu değerli bir şehir ortaya koyuyor. Bu nedenle yapılaşma alanı yeterlidir. Ama şehir planlaması iyi yapılmalı.

 

Emlak sektöründe genellikle beyleri görüyoruz. Siz bir bayan olarak bu işi yürütürken zorluk çekiyor musunuz? 

HİZMETİN CİNSİYETİ YOKTUR

Bildiğiniz üzere yapılan her işin mutfağı vardır. Bu işin mutfağında da çoğunlukla bayanlar görev yapar. Çoğunlukla beylerin bu işi yaptığı kanısı çokta isabetli değildir. Hatta bir istatistik yaparsanız bayanların neredeyse baylarla sektörde eşit sayıda olduğunu ve başarı skalasının da erkeklerden daha yukarıda olduğunu müşahede edersiniz. Gayrimenkulde değil sadece, içinde pazarlama kavramı bulunan her işte bayanların daha güven verici olduğu 30 yıllık tecrübemizle sabit bir gerçektir. Ancak sahada erkeklerin hareket kabiliyeti daha yüksek olması bu işi çoğunlukla erkeklerin yaptığı kanısını oluşturuyor. Ancak şunu da eklemek isterim her ne kadar batılıysak hala bir yanımız Asyalı. Bayan patron ve ya yönetici olmanın bu konuda zorlukları var. Sektör çalışanları bay ya da bayan genelde halen toplumsal alışkanlıkları nedeniyle bir bayan tarafından yönetilmeyi tam olarak kabul etmiş değil. Tabi önceki yıllara göre bu durum daha normal seyirlerde gidiyor. Her sektörde olduğu gibi bizim sektörde de hizmeti kimin vereceği müşteri odaklı bir durumdur. Malın kalitesi kadar nasıl sunulduğu da önemlidir. Hizmetin cinsiyeti yoktur, olmamalıdır. 

Sektörde en çok karşılaştığınız sorunlar nelerdir?

 

BU MESLEĞİ HERKES YAPMAMALI

Bu soru aslında tüm soruları kapsayan ve özetleyen bir durum. Sektörün aktörleri yasal yetersizlikler ve de buna dayalı tüm handikaplar. Ancak benden somut bir cevap isterseniz o da şudur: Mesleğin müşavirlik standartlarına çıkartılması zorunludur. Dediğim gibi bu kadar önemli bir mesleği herkes yapamamalı. Bu gün site görevlileri, apartman görevlileri dahi bizim işimizi yapmaya soyunmuş durumda. Oysa ben tüm hayatımı bu mesleğe vermiş durumdayım. Bu kadar basit olmamalı. Yöneticiler buna göz yummamalı. Bir yerde küçük şekillerin büyük gölgeleri varsa orada sorun vardır. 

Sektördeki rakiplerinizi ve piyasadaki şartları nasıl buluyorsunuz? 

RAKİPLERİNİZ NE KADAR KALİTELİ İSE O ORANDA GELİŞİRSİNİZ

Biz işimizi başladığımız günden bu güne kadar etik bir çerçeveden ve de profesyonel hizmetten hiç uzaklaştırmadık. Buna bağlı olarak rakip Pazar bizim için her zaman önemli olmuştur. Analizlerimizde de çoğu zaman yanılmadık. Şunun bilinmesini isterim ki rakiplerimiz ne kadar iyiyse, kaliteliyse siz de o oranda gelişirsiniz. 

HÜKÜMETE ÇAĞRI

Ancak ülkemizdeki şartlar bu duruma imkân tanımaktan çok uzak. Birçok yerde belirttiğim üzere standartlar yükseltilmeli, belirlenmeli. Herkes bu işi yapmamalı. Bunun sağlanması, yasal düzenlenmenin yapılması hizmetteki kaliteyi arttıracağı gibi bu işi bir meslek dalı haline getirip amatörlükten uzaklaştıracaktır. Bu konuda her şey hükümetlerin elinde. Bir an önce yasal standartların belirlenmesi lazım. Çünkü bu hizmetten onlarda istifade ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza bu durumu yazılı olarak belirteceğim. İlgileneceklerini ümit ediyoruz. 

Önümüzdeki yıllarda firmanızı nerelerde görüyorsunuz? Sektörünüzde en büyük hayaliniz nelerdir? Ulaşmak istediğiniz bir hedef var mı?

 EŞİME MÜTEŞEKKİRİM

Mütevazi olmaya yıllardır hep özen gösterdim ve bunu şirketimizin karakteri haline getirdik. Ancak 30 yıl bir işe emek verdiğiniz zaman şunu görüyorsunuz; neredeyse bulunduğunuz lokasyona ve de o lokasyonun ticaretine şekil vermişsiniz. Şirketimde emek vermiş birçok meslektaşımız bugün kendi işinin patronu. Bir hayal kurmak gerekiyorsa ben bu hayalime ulaştım. Çünkü referans noktası olmak çok önemli. Tüm mesleki hayatımda bana her anlamda destek veren hem hayat hem iş ortağım sevgili eşim Melih beyin desteği hep arkamda oldu. Ona müteşekkerim. Biz büyüdük çünkü 30 yılda yüzlerce meyve verdik. Şu an hayallerimin içindeyim zaten. Son olarak şunu söylemek isterim. Yaptığınız iş sizi mutlu etmeli. İşinizi yaparken de hayatı yaşarken de. Ben mutluluğumu işime borçluyum. Üç çocuk annesiyim ve dördüncü çocuğum ‘’Deniz Emlak’’ 30 yaşında, yüzlerce de torunum var.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.